6736 matrah artırımı ödenmezse ne olur
Soru Size göre 7326 sayılı matrah artırımı kanunu hakkında öne çıkanlar nedir? 30 Nisan 2021 tarihinden önce oluşan borçlar ve faizleri yapılandırma kapsamında olacak: 30 Nisan 2021 tarihinden önceki döneme ilişkin beyana dayalı vergiler, vergi cezaları, gecikme faizi ve gecikme zammı. 2021 yılına ilişkin 30 Nisan 2021
Adettensonra ağrı olur mu? Kadınların adet döneminde pek çok ağrı yaşadığı bilinmektedir. Bunlardan bir tanesi de kasık ağrısıdır. Bu durum; adetten önce görüldüğü gibi adet dönemi içerisinde ya da 6736 matrah artırımı ödenmezse ne olur. Arama: Son Yazılar. Pamukkale üniversitesi tıp sıralama; Kulak içi
Notlar Matrah artırımında bulunulan yıl için daha sonra vergi incelemesi ve cezalı tarhiyat yapılmayacaktır. Artırımında bulunulan yıllara ait zararların % 50’si, 2016 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilebilecektir. Matrah artırımında bulunan Kurumlar Vergisi mükellefleri eğer varsa yatırım indirimi stopajı artırımında da bulunmaları gerekecektir.
BuSözcük/lerin Bulunmadığı Metinleri Ara: KARAR KİMLİK BİLGİLERİ 1 . Dönemi:
6736sayılı kanunun 5’inci maddesinin 4’üncü bendine göre, bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarına göre; “Hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır.
Site De Rencontre Top 10 Gratuit. Son yıllarda matrah artırımını içeren çeşitli yasal düzenlemeler örneğin 4811, 6111, 6736 ve 7143 sayılı Kanunlar yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeler, mükelleflere önceki yıllarda beyan ettikleri vergi veya matrahları gönüllü ! olarak artırmaları karşılığında artırım yapılan yıl ve vergi türleri açısından vergi incelemesinden muaf olma imkanı tanımıştır. Diğer bir ifadeyle, mükellefler kendi beyanlarını artırmaları karşılığında matrah artırımı yaptıkları yıl ve vergi türleri açısından bir çeşit incelenmeme sigortası veya dokunulmazlık satın alma imkanı elde etmişlerdir. Son yıllarda her seçim öncesinde yapılan bu tür düzenlemelerin birer vakay-ı adiye haline gelmesinin vergi ahlakını ve normal dönemlerde vergiye gönüllü uyumu ! olumsuz etkilediği konusunda kuşku bulunmamaktadır. 7143 sayılı Kanunla yapılan matrah artırımına ilişkin yasal düzenleme, öncekilerden farklı olarak matrah artırımı sonrasında ortaya çıkan taksitlerin ödenmemesi halinde, artık matrah artırımına tanınan vergi incelemesine muhatap olunmama yönündeki imtiyazdan mahrum kalınacağına ilişkin bir hüküm içermektedir. İşte bu yöndeki hüküm Anayasa Mahkemesi AYM’nin önüne gelmiş ve AYM, tarihli ve 2019/100 E., 2020/62 K. sayılı kararıyla konuyu Anayasa açısından değerlendirmiştir. İnceleme konusu olay, resen tarh edilen KDV ve kesilen vergi ziyaına karşı vergi mahkemesinde açılan bir davada, matrah artırımına ilişkin düzenleme yapan 7143 sayılı Kanun’un 5/ maddesinde geçen “... ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.” ifadesinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasını ciddi bulan vergi mahkemesinin konuyu AYM’ye intikal ettirmesi üzerine değerlendirilmiştir. İptali istenen hükmün içinde geçtiği madde şu şekildedir “Matrah ve vergi artırımının bu Kanunun yayım tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bu maddede öngörülen şekilde yapılması, hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin peşin veya ilk taksiti bu Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının b bendinde belirtilen sürede başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksitte bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi halinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur, ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.” Kanun özetle, matrah artırımı yapılıp taksitler ödenmezse, ödenmeyen taksitlerin 6183 sayılı Kanun uyarınca takibine devam edileceği, ayrıca vergi incelemesine alınmama yönündeki bağışıklıktan da yararlanılamayacağını düzenlemektedir. AYM, konuyu öncelikle mülkiyet hakkının ihlali yönünden değerlendirmiştir. Mahkeme, Anayasanın 35. maddesinde temel bir hak olarak düzenlenen mülkiyet hakkına yapılacak müdahalenin yine Anayasanın 13. maddesinde düzenlenen şartlar dahilinde yapılacağını hatırlattıktan sonra, birçok kararında yaptığı gibi ilgili düzenlemeyi kanunilik, meşru amaç ve ölçülülük elverişlilik, gereklilik ve orantılılık testlerine tabi tutmuştur. Yüksek Mahkeme, matrah ve vergi artırımından yararlanma şartlarını yerine getirmeyen mükellefin inceleme muafiyetinin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ulaşılabilir, belirli ve öngörülebilir bir kanun hükmüyle yapıldığı gerekçesiyle kanunilik testini geçtiğini; ayrıca kamu alacağının tahsili amacıyla matrah ve vergi artırımında bulunmasına rağmen ödeme şartlarını yerine getirmeyen mükellef hakkında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasında kamu yararına dayalı meşru bir amacın mevcut olduğunu söylemektedir. AYM, itiraz konusu kuralla, ödeme şartlarının yerine getirilmemesi durumunda, mükellef hakkında vergi incelemesi yapılabilmesi imkanı öngörülmek suretiyle vergi borcunun doğru ve eksiksiz bir şekilde ödenmesinin ve böylece kamu alacağının tahsilinin güvence altına alınmasının amaçlandığını; bu amaca ulaşma yönünden matrah ve vergi artırımına ilişkin ödeme şartlarına uymayan mükellef hakkında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasının elverişli ve gerekli bir araç olduğunu söylemektedir. Yüksek Mahkeme, devletin kamu alacağı niteliğindeki vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin doğru ve eksiksiz ödenmesi için gerekli tedbirlerin alınması konusunda geniş bir takdir yetkisinin olduğunun dikkate alınması gerektiğini; ödenmeyen taksitler nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca takip yapılması ile aynı dönemler için vergi inceleme yapılmasının mükerrer vergilemeye yol açmayacağını, zira kuralda matrah ve vergi artırımından yararlanma koşullarına uymayan mükellef hakkında yapılacak vergi incelemesi sonucunda vergi tarhiyatı yapılması durumunda, matrah ve vergi artırımı üzerine tahakkuk eden vergilerin dikkate alınmasına engel olacak bir düzenlemeye yer verilmediğini söylemektedir. Diğer bir ifadeyle AYM, bir vergi incelemesi olması halinde bulunacak matrah/vergi farkından artırılan matrah/verginin indirilmesi gerektiğini dolaylı olarak söylemektedir. Mahkeme, ayrıca kuralın uygulanmasından doğan uyuşmazlıklara karşı yargı yoluna başvurunun mümkün olduğunu, yargı incelemesinde mükellef hakkında yapılan tarhiyat sırasında, matrah ve vergi artırımı sonucunda tahakkuk eden ve 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsiline devam edilen vergilerin dikkate alınıp alınmadığı, yani mükerrer vergilendirmeye yol açılıp açılmadığı hususunun da incelenebileceğini belirttikten sonra; belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesinin vergi hatası olması nedeniyle bu işlemlerin düzeltilmesinin vergi idaresinden istenebileceğini, başvurunun reddi halinde yargı yoluna gidilebileceği tespitini de yapmıştır. AYM bu değerlendirmeler üzerine, iptali istenen kuralla mülkiyet hakkına bir sınırlama getirilmiş ise de bunun kişilere şahsi olarak aşırı bir külfet yüklememesi için gerekli ve yeterli güvencelerin mevcut olduğunu, bu çerçevede kuralla ulaşılmak istenen amaca ilişkin kamu yararı ile mülkiyet hakkına yönelik kişisel yarar arasında bulunması gereken makul dengenin gözetildiğini; bu itibarla da kuralın orantısız bir sınırlamaya neden olmadığı, dolayısıyla mülkiyet hakkına ölçüsüz bir sınırlama getirmediği sonucuna ulaşmıştır. AYM, düzenlemeyi Anayasa’nın 73. maddesi açısından da değerlendirmiş ve kanun koyucunun, Anayasa'ya aykırı olmamak kaydıyla, vergilendirilecek alanların seçiminde yetkili olduğu gibi bu vergilerin tarh, tahakkuk ve tahsiline ilişkin kuralları belirleme yetkisine de sahip olduğunu; bu bağlamda kanun koyucunun kamu hizmetlerinin finansmanı için kişilerden aldığı vergi, resim ve harçların tamamının veya bir kısmının tahsilinden ve vergilendirme ödevinin zamanında yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi dolayısıyla uygulama yetkisine sahip olduğu yaptırımlardan vazgeçebilmek ve buna ilişkin koşulları belirlemek konusunda anayasal sınırlar içinde kalmak şartıyla takdir yetkisi bulunduğunu belirtmiştir. Mahkeme, Kanun'un açıkça mükellefe yüklediği yükümlülüğe aykırı davranılması nedeniyle idarenin matrah ve vergi artırımında bulunulan döneme ilişkin inceleme yapması ve gerektiğinde vergilendirme işlemi tesis etmesi hususunda idareye makul bir yetki tanınmasında anayasal vergilendirme ilkelerine aykırı bir yön bulunmadığı ve düzenlemenin vergide meydana gelebilecek kayıp ve kaçağın önlenmesi yanında anayasal bir yükümlülük olan vergi ödevini yerine getirenler ile bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler arasında vergi adaletinin sağlanmasını hedeflediği sonucuna varmıştır. AYM’nin kararı kanaatimce yerindedir. Herşeyden önce matrah artırımında bulunup taksitleri ödemeyen kötü niyetli mükelleflere vergi incelemesinden bağışıklık sağlanması hakkaniyetli bir durum olmayacaktır. Diğer taraftan, kararda bir vergi incelemesinde ortaya çıkacak matrah/vergi farkından mükellefçe artırılmış olan matrah/verginin mahsubunun yapılması gerektiğine vurgu yapılması önemli olup mükelleflerin hak kaybına uğramasının önüne geçecektir. Bu karar sonrasında, matrah artırımında bulunan ama taksitlerini ödemeyen mükelleflerden vergi incelemesi geçirenler adına yapılan tarhiyatlarda mükelleflerin artırımda bulundukları matrah ve vergiler dikkate alınmamışsa, bu mükelleflerin Vergi Usul Kanunu uyarınca düzeltme-şikayet başvurusu yapmaları, başvurularının reddi halinde ise yargıya gitmelerinin yolu açılmıştır. Sözün özü Sözün dönenin kaşığı kırılır.
Halk arasında "Vergi Affı" ve "Varlık Barışı" olarak bilinen "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun" kapsamında; Maliye Bakanı dün, "yeniden yapılandırma kapsamında, yapılandırılan toplam tutarın 77 milyar 602 milyon 570 bin 915 lira olduğunu, ayrıca milyon vatandaşın borçlarının yapılandırılması talebinde bulunduğunu, vatandaşların yüzde 76'sının borçlarını yapılandırıldığını" belirtti. Açıklamanın içerisinde ayrıca, bu ay sonuna kadar yatırılması gereken ilk taksitin ödenmesi için çağrıda bulundu. Vergi dairelerine borcu olan kişi sayısı toplam 6,3 milyon iken, Kanun kapsamında 4,8 milyon kişi borçlarının yapılandırılması talebinde bulunmuştur. Başka bir ifadeyle borçlu olan kişilerin yüzde 76'sı borçlarını yapılandırma imkanından faydalanmıştır. Yapılandırma ve matrah artırımı başvurusu sonucunda peşin ödeme tercihini seçen firmalar ödemelerinin tamamını, taksitli ödeme tercihini seçen firmalar ilk taksitlerini 30 Kasım 2016 mesai saati bitimine kadar vergi daireleri, anlaşmalı bankalar, anlaşmalı bankaların banka kartı ve kredi kartı kullanılmak suretiyle ödemeleri gerekmektedir. Peşin Ödemelerde, Vadesinde Ödeme Yapılmazsa Ne Olur? Kanun kapsamında yapılandırma başvurusunda bulunan mükellefler, peşin ödeme seçeneğini tercih edip vade tarihi olan 30 Kasım 2016 mesai bitimine kadar ödeme yapmamaları durumunda, yapılandırma hükümlerinden yararlanma haklarını kaybedecekler. Matrah artımı başvurusunda bulunan mükelleflerinse vade tarihi olan 30 Kasım 2016 mesai bitimine kadar ödeme yapmamaları halinde, vade tarihi ile ödeme tarihine kadar geçen süre için aylık %2,80 oranında gecikme zammı ile ödeme yapmaları gerekecek. Gecikme zammı, ödenmemiş tutar içerisinde yer alan vergi aslı üzerinden hesaplanacak. Yapılandırma Sonucunda, Taksit Ödemeleri Aksatılırsa Ne Olur? 6736 sayılı Kanun'un ilgili maddelerinde "Ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisi süresinde ödenmek koşuluyla, -Kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanacaklardır. -İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanacaktır." açıklamaları yapılmıştır. Buna göre taksit ödemelerinin aksatılmasını özetleyecek olursak, İlk iki taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi, Bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi, Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammıyla birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar da ödenmemesi halinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir. Bu durumda, Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerden ilk ikisinin süresinde ve tam olarak ödenmesi Kanun'dan yararlanma hakkının devamı için zorunlu olduğundan, taksitli ödeme seçeneğini tercih eden borçluların Kasım/2016 ve Ocak/2017 taksitlerini süresinde ve tam olarak ödemeleri gerekmektedir. Diğer taraftan, mükelleflerin zor durumda bulunmaları* nedeniyle borçlarını vadesinde ödeyememeleri hali Kanun'un ihlal nedeni sayılmamıştır. Matrah Artımında, Taksit Ödemeleri Aksatılırsa Ne Olur? 6736 Sayılı Kanun'un ilgili hükümlerine göre, matrah veya vergi artırımı yoluyla hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar, gelir stopaj veya kurumlar stopaj ve katma değer vergilerinin Kanun'da belirtilen şekilde ödenmemesi halinde, mükelleflerin taksitlerini vade tarihi ile ödeme tarihine kadar geçen süre için aylık %2,80 oranında gecikme zammıyla ödemeleri gerekmektedir. Gecikme zammı, ödenmemiş tutar içerisinde yer alan vergi aslı üzerinden hesaplanacaktır. İhlal Sebebi Sayılmayan Durumlar Vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit tutarının %10'unu aşmamak şartıyla 5 Türk lirasına bu tutar dahil kadar yapılmış eksik ödemeler için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacaktır. Buna göre; taksit tutarının %10'unu aşmamak için 5 TL ve 5 TL'nin altında bir eksik ödeme yapılması durumunda, taksit ödemesi geçerli sayılacak olup söz konusu durum ihlal sebebi olarak kabul edilmeyecektir. 6736 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma ya da matrah artırımı başvurusu yapan mükelleflerin, peşin ödeme vade tarihinin ya da taksitli ödemelerinin ilk taksidinin vadesinin 30 Kasım 2016 mesai bitimine kadar olduğunu hatırlatır, mükelleflerin herhangi bir olumsuz durum ile karşılaşmamaları için bu tarihe kadar ödemelerini yapmalarını tavsiye ederiz. Konuya ilişkin sorularınız için bizimle irtibata geçebilirsiniz, Saygılarımızla, *6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 48 inci maddesine göre; "Amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla" borçlar tecil edilebilir. Yazarlar Sedat Küpeli Vergi, Kıdemli Müdür & Ekrem Dibi Vergi, Müdür Yardımcısı SEDAT KÜPELİ / KPMGVERGİ
Error 522 Ray ID 73820c47bbd700b6 • 2022-08-09 170056 UTC AmsterdamCloudflare Working What happened? The initial connection between Cloudflare's network and the origin web server timed out. As a result, the web page can not be displayed. What can I do? If you're a visitor of this website Please try again in a few minutes. If you're the owner of this website Contact your hosting provider letting them know your web server is not completing requests. An Error 522 means that the request was able to connect to your web server, but that the request didn't finish. The most likely cause is that something on your server is hogging resources. Additional troubleshooting information here. Cloudflare Ray ID 73820c47bbd700b6 • Your IP • Performance & security by Cloudflare
1 Merhaba; 6736 Matrah artırımı ile ilgili sorularınızı bu başlık altında sorup cevaplayalım arkadaşlar. Gördüğüm kadarı ile çok konu açılıyor, daha sonra bulmada sıkıntı olabilir o konuları. Konuyu sabitliyorum. 2 İlk soruyu da ben sormak istiyorum. Bir şahıs işletmesi var, 2011-2012-2013-2014 ve 2015 yılları içinde işletme defteri olarak faaliyette bulunmuş. 2011 Yılında sadece iki ayın beyannamesinde hesaplanan kdv var, diğerlerinde yok. 2012-3-4-5 Yıllarına ait Kdv beyannamelerinde de hesaplanan kdv yok. Ancak tüm beyannameler boşda olsa verilmiş, kdv ve gelir vergisi yönünden matrah artırımı yapılmak isteniyor. Bu durumda e-byn'dan hangi beyanname doldurulmalıdır? Kdv matrah artırımı için. 3 Merhaba; Taksitlendirme yaptığımız firmanın muhasebe kaydını yapacağım 360-b 180-b 368-a 381-a şeklinde kayıt atacağım ancak sadece damga vergilerinden oluşan yani 360 hesapta yer almayan borçlar da mevcut nasıl kayıt atmam gerekiyor? 4 Merhaba; Taksitlendirme yaptığımız firmanın muhasebe kaydını yapacağım 360-b 180-b 368-a 381-a şeklinde kayıt atacağım ancak sadece damga vergilerinden oluşan yani 360 hesapta yer almayan borçlar da mevcut nasıl kayıt atmam gerekiyor? Acaba bahsettiğim tutarları direk 180'e mi atmalıyım bana mantıklı geldi? 5 Kasa-Ortak Cari hesap düzeltmesinde taksitlendirme var mı? Yoksa tek seferde mi çıkarıyor sistem tahakkuku? Ödeme planı çıkıyor mu? 6 Kasa-Ortak Cari hesap düzeltmesinde taksitlendirme var mı? Yoksa tek seferde mi çıkarıyor sistem tahakkuku? Ödeme planı çıkıyor mu? tek seferde ödüyorsunuz 8 merhaba, çok acil bilgiye ihtiyacım var yardımcı olabilirseniz çok memnun olurum, devam eden inceleme senesine matrah arttırımı yapılması gerekli iken inanılmaz bir hata ile yanlış yıla matrah arttırımı yapılmış. yılda değişiklik için yapılabilecek bir şey var mıdır? teşekkürler 9 merhaba, çok acil bilgiye ihtiyacım var yardımcı olabilirseniz çok memnun olurum, devam eden inceleme senesine matrah arttırımı yapılması gerekli iken inanılmaz bir hata ile yanlış yıla matrah arttırımı yapılmış. yılda değişiklik için yapılabilecek bir şey var mıdır? teşekkürler Süre sona ermiş olup, yapılacak bir şey yoktur.
MATRAH ARTIRIP SÜRESİNDE ÖDEME YAPMAYAN HEM İNCELENECEK HEM DE ÖDEME YAPMAYA DEVAM EDECEK!Af kanunlarında matrah artırımı düzenlemelerine de yer verilmekte ve matrah artırımı yapıp ödemesini düzenli yapamayan da vergi incelemesinden muaf tutulmakta ve daha fazla oranda gecikme zammı ödemekte idi. Daha önceki matrah artırımı düzenlemeleri bu yönde idi. 7143 sayılı Kanunda bu düzenleme değiştirildi ve süresinde ödeme yapmayanlar için vergi incelemesi yapılabilecek ve beyan edilen vergi tutarı da ödenmeye devam sayılı kanunun 5’inci maddesinin 4’üncü bendine göre, bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarına göre;“Hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi hâlinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen oranın bir kat fazlası oranında uygulanacak gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur.”7143 sayılı Kanunun 5’inci maddesinin 4’üncü bendine göre, bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarına göre;“Matrah ve vergi artırımının bu Kanunun yayım tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bu maddede öngörülen şekilde yapılması, hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin, peşin veya ilk taksiti bu Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının b bendinde belirtilen sürede başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksitte bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi hâlinde, 6183 sayılı Kanunun 51’inci maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur, ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.”7143 sayılı Kanunun 5’inci maddesi uyarınca, mükellefler, belirtilen şartlar dâhilinde gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını artırarak bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde, kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yukarıda yer verdiğimiz düzenlemede görüleceği üzere belirtilen vergi türleri itibariyle matrah artırımı yapıp sonradan incelenmek istemeyen mükellefler ödeme kısmına dikkat artıran mükellefler ödemeyi peşin olarak yapabilecekleri gibi ilk taksitlerini Eylül 2018 tarihinden itibaren ödemeye başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı 6 eşit taksitte yapabileceklerdir. Yani bu halde ödeme vadeleri Eylül/2018 ilk, Kasım/2018 ikinci, Ocak/2019 üçüncü, Mart/2019 dördüncü, Mayıs/2019 beşinci, Temmuz/2019 da altıncı ve son taksit artırımından yararlanacak mükellefler ödemelerini aksatmamalıdır. Aksi türlü hem matrah artırımı nedeniyle incelemelerden kurtulamayacaklar, hem de beyanlarını ödemeye devam
6736 matrah artırımı ödenmezse ne olur